Ahmet Alpay Nazikioğlu (DT.1935), Türk şarkıcı ve bestecidir.
Alpay, ailenin tek çocuğudur. Babası Turhan Cemal Bey, Devlet Demir Yolları’nda bürokrat olarak çok uzun yıllar çalışmış ve buradan emekli olmuştur. Amatör kemancıdır. Annesi CHP başkâtibesi olarak yıllarca görev yapmış Daime Hanım’dır. Baba soyu, Naziki Dergahı’na dayanan ve soyadını da buradan alan sanatçı Alpay Nazikioğlu, anne tarafı ise ünlü asker sülalesi Hersekli Mehmet Ali Paşa, dolayısıyla Hüsrev Gerede ve Servet Paşa’ya kadar uzanmaktadır. Hayatı, 3,5 yaşından ortaokul sonuna kadar at üstünde geçti. İlkokul, ortaokulu ve liseyi Ankara'da bitirdi. Alpay; Şanar, Onur, Oktay Yurdatapan ve Lale Mansur kardeşler ile ünlü Mason Üstadı Can Arpaç’ın kuzenidir. Alpay, Dört evlilik yaptı ve bu evliliklerden Tuluğ, Çağla ve Zeynep adlarında üç kız çocuğu oldu. İlk evliliğini 19 yaşında yaptı ve sekiz sene sürdü. İkinci evliliği bir sene, üçüncü evliliği iki sene sürdü.
Lisede okurken Yüzme, Uzakdoğu sporları, koşu gibi branşlarda başarılı olan Alpay Nazikioğlu, futbolda da kısa sürede dikkat çeker ve Ankarademirspor’da futbol oynamaya başlar. Ardından, profesyonel futbol yaşamını Gençlerbirliği’nde devam ettirir. Lise öğrencisi iken Genç Milli Futbol Takımı’na seçilir. Bu sebeple dersleri kötü gidince okul değiştirir, ve Gazi Lisesi’ne geçer. Lise diplomasını buradan alır. Babasının isteğiyle Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne giderek oradan mezun oldu. Hukuk fakültesinde derslere girmeyen, sadece imtihan olduğu günlerde ders çalışan ‘tembel’ öğrenci Alpay Nazikioğlu, hukuk eğitimini kazasız ve belasız bitirir. Nazikioğlu, hukuk fakültesinde iken, 1960 ihtilali olur : “27 Mayıs 1960 İhtilali, bir demokrasi hareketi idi. Yapılmış tek askeri harekettir. Ondan sonra yapılan askeri hareketlerle eş değerde tutuluyor bugün. Hiç ilgisi yok. Ondan sonra yapılanlar bana göre faşizan hareketlerdir.” der bir röportajında... Demokrat Parti’nin, uygulamaları ile buna zemin hazırladığını düşünen Nazikioğlu, o ihtilali gerçekten yaşayanların, gerçekleri yazmadıklarını ve söylemediklerini de düşünmektedir bugün... Bir ülkenin yasalarla yönetilmesinin, o ülkenin hukuk devleti olduğunu göstermediğini; Türkiye’ye hukuk devleti diyebilmek için yasaların hukukun ruhuna uygun olması gerektiğini, bu olmadığı için de, Türkiye’nin hukuk devleti sayılamayacağını söyleyen Alpay Nazikioğlu, okula devam ederken hukukçuluk yapmayı düşündüğü halde, sırf bu sebeplerden dolayı, hiç asıl mesleğini yapmaz.
Sonunda kararını verir. Lise yıllarında, arkadaşları arasında söylediği özellikle yabancı şarkılarla bilinen Alpay'ın kuzenleri Şanar ve Oktay Yurdatapan, İstanbul’da profesyonel müzik yapmayı seçerek lakabı ‘Dogo’ olan Doruk Onatkut’un kurduğu ‘Kentet Dogo’ grubunda çalmaktadırlar. Bir gece İstanbul Suadiye’deki Dağ Kulüp’te kuzenlerinin “bir şarkı da sen söyle” ısrarlarıyla o güne kadar şarkı söylemeyi, biraz ‘utanılacak’ bir şey olarak gördüğü ve ayrıca da utangaç olduğu için, perdenin arkasına gizlenerek ‘Adios Maria’yı söyler. Kendisi görülmemiştir ama o sesin farkedilmemesine imkan yoktur. Kulübün patronunun ‘Gel burada çalış’ tekliflerini reddeder. Ancak peşini bırakmayan klüp patronun ‘Madem sahneye çıkmıyorsun, gel kayıt yapalım.’ teklifine sıcak bakar. İdealtepe’de bir villada, gayet ilkel koşullarda bir kayıt yaparlar. Alpay, bu kaydın radyoya verildiğinden habersiz, günler sonra bir pazar radyoda, ‘Bu hafta listemizin beşinci sırasında bizden bir şarkıcı var, Alpay ve Moliendo Cafe’ anonsunu duyunca, şok geçirir. Artık bu yoldan dönüşü olmayacaktır. İlk kez 1964 yılında, hukuk fakültesinin son sınıfında iken, Ankara’daki Büyük Sinema’da sahneye çıkar: “O ana kadar hakkımda bir sürü spekülasyonlar yapılıyordu. ‘İşte bu adam çok çirkin, cüce, kambur. Onun için kendini göstermiyor’ diye. Oysa ki ben meşhur olmak istemiyordum." der bir röportajında... Böylece, onun için sanat yaşamı başlamış olur.
Alpay’ın ilk dönemi çoğunlukla İngilizce ve İspanyolca cover ve özgün besteye dayanmakla beraber kariyerinin ilk şarkısının “Kara Tren” olması gayet ilginç ve manidardır. 1963 yılında henüz sahneye çıkmaz iken Doruk Onatkut orkestrası ile kaydettiği Kara Tren Türkiye radyolarından Alpay’ın sesinin duyulmasını sağlamıştı. Kara Tren, 1964 sonrasında bu kez Alpay’ın ilk grubu olan “Alpay ve Arkadaşları” eşliğinde yeniden kaydedildi. Alpay Nazikioğlu, 1964’te başlayan sahnedeki hayatını neredeyse 40 yıl başarıyla devam ettirir. Fecri Ebcioğlu’nun "Eylülde Gel" i başta olmak üzere "Ayrılık Rüzgarı", "Maria", "Senin İçin", “Fabrika Kızı” ve “Gitme” gibi dillerden düşmeyen beste ve yorumlar da müzik tarihindeki yerini alır.
O sıralarda Ankara radyosunda çalan parçalarından İstanbul’un haberi yoktur. Taa ki Alpay’ın İtalyan şarkıcı Tony Dallara’nın Norma Mia adlı şarkısını yorumlayıncaya kadar; Bu şarkı ile İstanbul’da ününe ün kartar. Artık 1960’lı yılların başında, “Girl in My Town”, “El Vagabundo”, “First Kiss”, “Now I’m Alone”, “Estrella del Mar” gibi şarkılar ile tanınmaktadır.
1962 ve 1963 yıllarında radyolarda okuduğu ve dikkatleri üzerine çektiği ünlü şarkısını ‘Norma Mia’yı 1964’de ilk 45’liği olarak plak yaptı. Aynı yıl ardından peşi sıra “First Kiss”, “Girl in My Town” ve ‘Mi Sono Innamorato Di Te’yi 45’lik plaklarda yorumladı. Ardından “Estrella Del Mar” ve “Efem” ile “Gelin Ayşem” izler, o yılki hit şarkısı daha önce 1962’de sahnelerde de okuduğu “Kara Tren” idi.
Ancak sadece müziğe muhtaç olmadan yaşamak isteğinden Ankara’da Bom Kafe, Kulüp Alpay, Karpiç gibi gece kulüpleri işletir, bir yandan da oralarda şarkı söyler, hatta eski bir arkadaşıyla çorap dükkanı bile açar. Yine de sonunda müziğe dönecektir.
1967’de Türkçesi “Kirpiklerin Ok Ok Eyle” olan “Ne Reviens Plus” ile yine kendini duyurur. 1968’da Türkçe sözlü müziğin duayeni Fecri Ebcioğlu hayatına girer ve onu Türkçe sözlü şarkı söylemeye ikna eder: Seslendirdiği eser, ‘Cennet Yolu’dur. Bundan sonra da Fecri Ebcioğlu’nun sözlerini yazdığı diğer iki hit şarkısı “Allah’ım Yeter‘ (1974) ve ‘Eylülde Gel’i (1977) seslendirecektir.
1969’de hit şarkıları “Kimse Bilmez Yarın Ne Olur”, 1970’de “Şehrazat” ve “Susadım Sana” oldu. O yıl söz ve müziğini Bora Ayhanoğlu’na ait olan “Fabrika Kızı” okudu. “Tren” ve “Denizciler” de, bu yıl içinde seslendirdiği diğer şarkılarıydı. Daha sonra türküleri yeniden yorumladı. 1971’de “Akça Kızlar”, ses getiren şarkısı oldu. 1972 yılında Alpay, 3 Hürel grubu ile birleşti. Ve “Aşk Böyledir-Gönüllerde Bahar” plağını yaptılar. Birliktelikleri uzun süreli olamadı. Yine 1972’de eşlik grubu olan Oksijenler ile birlikte söylediği “Dağların Gözyaşları” ile “Hem Okudum Hem de Yazdım”, “Kalenin Bayır Düzü” önemli şarkılarıdır. Bu plağı takiben Alpay, Oksijenler ile birlikte 1973’de "Can Karagözlüm" plağını yaptı. 1974’te yukarıda da sözedildiği gibi hit olan Fecri Ebcioğlu’nun sözlerini yazdığı “Allah’ım Yeter” dahil “Ah Berelim” ve “Yekte” isimli şarkıları okur.
1975’te onun türkü yorumladığı yıllarda “Ayrılık Rüzgarı”, Anadolu Rock’ın revaçta olduğu bu dönemde Saint Preux adlı Fransız bir bestecinin barok parçasına söz yazarak plakçıya götürdüğü şarkıdır. Plakçısının ‘Çok güzel ama beş on tane satar, Türk halkı bunu anlamaz’ demesine karşın, hiç de öyle olmayıp hit şarkılarından biri olmuştur. 1977’de sözleri Fecri Ebcioğlu’na ait “Eylülde Gel” isimli seslendirdiği şarkı yine hit olmuştur.
2008’de Popüler Türk müziğinde dört kuşağa romantizm rüzgarı estiren Alpay, yeni albümünde yediden yetmişe herkese hitap eden şarkılar yorumladı. Alpay, balat tadını sevenlerin dinlemekten vazgeçemeyeceği “Sessiz Kalma” adlı şarkı da ise Işın Karaca ile beraber son yıllarda Türk pop müziğinde gerçekleştirilen en başarılı düete imza attı.
2010' da çıkarılan “Her Devrin Devleri” isimli kolektif albümde Funda Arar ile birlikte “Yanarım” adlı şarkıda düet yaptı.
2012 yılında “Aşka Dair” isimli albümünü çıkardı.
Alpay, 2013 yılında da Gezi Direnişleri sırasında Ankara'da başından vurularak öldürülen Ethem Sarısülük için "Ethem'in Sessiz Çığlığı" isimli bir şarkı yaptı.
Soyadının nereden geldiği sorulduğunda :
“Babamın dedesine ya da dedesinin babasına, padişah Naziki Efendi dermiş. O çok nazik bir insanmış. Soyadı kanunu çıktıktan sonra bizim aile de bunu soyad olarak almış.” demiştir.
Yorumcu/besteci Alpay’ın ‘nazik bir insan’ olarak anlattığı birkaç göbek önceki büyükbabası, Naziki Dergahı’nın da kurucusudur.
Naziki Hazretleri’nin soyuna dayanan babası Turhan Cemal Beydir ve onun da babası Cemal Bey çeşitli yerlerde kaymakamlık bir kişidir. Sülalede, Alpay'ın dedesi Cemal bey kanadından gelenler Nazikioğlu olarak anılırken, Cemal Bey’in kardeşi kolundan gelenler de uzun yıllar Baydar, sonraki yıllarda da Baydar Nazikioğlu soyadını kullanırlar.
Aile Naziki dergahının kurucularındandır. Hepsinin ata dedesi Galip Ali Paşa Rızvanbegovic-stocevic tir. (İstoliçeli Ali Paşa). O'nun aile kökeni ise bogomil güney slavdır. Ailenin başlangıcı Mürtedan Paşadır. Bu aile dünya genetik literatüründe (Obrenknezevic-Mahmutbegovic-stoceic) diye geçer. Ailenin Kavalalı, Tepedelenli, Sokollu ve en son Mısır Burci çerkez sultanı Kansu Gauri ile kan bağı vardır.
Alpay Nazikioğlu’nun anne soyu da en az baba tarafı kadar köklü bir geçmişe sahiptir: Annesinin dedesinin dedesinin dedesi, Yugoslavya kralıdır. Alpay Nazikioğlu’nun annesi Daime Hanım; Şanar, Oktay, Onur ve Lale (Mansur) Yurdatapan’ın da babaları olan Korgeneral Daniyel Yurdatapan; ünlü Mason üstadı Can Arpaç’ın annesi Emine Danende Arpaç ve ayrı anneden doğan, savcılık yapmış Danış Yurdatapan’la kardeştir. Mevhibe—Servet Paşa çiftinin kızı olan Daime Hanım’ın dedesi de Hersekli Mehmet Ali Paşa’dır. Mehmet Ali Paşa’nın bir diğer çocuğu ise Atatürk’ün de yakın çevresinde bulunmuş Hüsrev Gerede’dir: “Hüsrev Gerede annesinin dayısıdır. Tuğbay Servet Paşa da, Çanakkale Savaşı’nda Atatürk’le beraber savaşmış ve o savaşta Atatürk’ün göğsündeki saate isabet ettiği için yara almadan kurtulduğu şarapnel hadisesini de anlatan kişidir.
Alpay, tam sayısını bilmediği, bilmek de istemediği kadar çok plak, albüm yapar. Hüznün ve romantizmin şarkıcısıdır. Sayısız Latin şarkılar ve tango da söylemiş, müziğin ‘Romantik Prens’i olmuş, hüznün ve romantizmin şarkıcısı olarak anılmasından ise bir an bile rahatsız olmamıştır. Çünkü ona göre "Aşk imkansız bir şeydir ve içinde hüzün olmayan aşk şarkısının anlamı da yoktur." Halen kaset ve sahne çalışmalarıyla müzik dünyamızda varlığını sürdüren ender şarkıcılarımızdan biridir.
Albümleri
1964: Girl in My Town
1965: Kirpiklerini Ok Ok Eyle
1967: Alpay
1968: Alpay
1968: Cennet Yolu
1969: Asla Bir Daha Sevemem
1969: Bekle Aynı Iskelede
1969: Bir Tutam Saç
1973: 7 Dilde Alpay
1975: Alpay (Güven Parkı)
1978: Aşk
1982: 82 (Grup A1'le)
1984: Sevgilerle (Grup A1 ile)
1987: Hayalimdeki Resim (Grup A1 ile, 1995'te tekrar basılmıştır)
1988: Dünden Bugüne (Grup A1 ile)
1990: Gitme
1991: Senin İçin
1993: Anılarla Alpay
1993: Eylül'de Gel Demiştim
1994: Bu Kaçıncı Sevda
1996: Ve Alpay 1996
1997: Muhabbet Kuşları
2000: Yüreğine Al "Küçük Bir Öykü..."
2001: Tango&Latin
2002: Küçük Bir Öykü... Best Of (Volume One)
2004: Sessiz Kalma
2008: En İyileriyle Alpay
2012: Aşka Dair
45'liklerhnb :
1964
Norma Mia / Maç Twist
The Girl In My Town / Mi Sono Innamorato Di Te
Esterella Del Mar / If
First Kiss / Wheeping River
1965
Efem / Gelin Ayşem
Now I'm Alone / Tango Per Favore
Kara Tren / Waiting On The Hills
Usted / Luna De Benigrom
El Vagabundo / Una Ventura Mas
1967
Efem / Gelin Ayşem
Estrella Del Mar / Rodico
First Kiss / Wheeping River
Now I'm Alone / Tango Per Favore
Kara Tren / Waiting On The Hills
Usted / Luna De Benigrom
El Vagabundo / Una Ventura Mas
I'll Always Love You / O Mio Signore
Ne Reviens Plus - Kirpiklerin Ok Ok Eyle
Et Je Sais / Little Bird - My Only Desire
E'Finita Cosi / Chove Chova
Son Dakikalarim / Kilimandjaro-Jamaica Fara Well
1968 Cennet Yolu / Dur Dur Gitme
1969
Boş Kadeh / Yağmur
Asla Bir Daha Sevemem / Kimse Bilmez Yarın Ne Olur
Bekle Aynı İskelede / Aşk Rüyası
Bir Tutam Saç / İnsan Hayal Ettiği Müddetçe Yaşar
Şehrazat / Bekleyiş
Raman - Gelin Ayşe / Kara Tren - Efem
Sen Gidince / La La La
1970
Susadım Sana / Seninle Ölmek
Tren / Bir Akşam
Fabrika Kızı / Kolejli Kız
Denizciler / Yapraklar Dökülmeden Gel
Toprak / Sendin Sevgilim
1971
Akça Kızlar / Suna
1972
Dağların Gözyaşları / Ağa Düşmüş Kadın
Hem Okudum Hem Yazdım / Solmuş Gonca Gül
Aşk Böyledir / Gönüllerde Bahar
1973
Can Karagözlüm / Sev Ölesiye
Kalenin Bayır Düzü / Köylü Kızı
Ah Berelim / Ilık Rüzgarlar
Yekte / Seni Dileniyorum
1974
Allah'ım Yeter / Dağlar Engel Oldu
Ben Armudu Dişlerim / Bak Kalbim
1975
Ayrılık Rüzgarı / Mecnun Derlerdi
1976
İşte Bak Yeni Bir Gün / Bütün İçkiler Benden Bu Gece
Gözlerin / Sevmiştim Seni
1977
Eylül'de Gel / Gülen Yüzüme Bakıp Da
Aynı Yolun Yolcusu / Dünyalar Benim Olur
1979
Sensizliğimin Şarkısı / Aşkların Bittiği Bir Yer mi Var
Yeşil Gözler Sürmeli / İçimde Dinmez Sızısın (Grup A1 ile)
Duvar kağıdı çalışması ve linkler aşağıdadır. Daha fazla bilgi için https://rehaersavci.wixsite.com/muzikmania sitesini ziyaret edebilirsiniz.
YouTube (MFÖ ile beraber)
Comments