top of page
  • Yazarın fotoğrafıReha Ersavcı

Tanju Okan - Kadınım



Tanju Okan (DT. 27 Ağustos 1938 - ÖT. 23 Mayıs 1996), Türk şarkıcı, müzisyen ve sinema oyuncusudur.


Müziğe ilgisi ailesinden gelen Okan'ın babası müzik öğretmeniyken, annesi de iyi keman çalmaktaydı. İlkokulda şarkı söylemeye başlayan Okan, lisede ve askerlikte de sahnelere çıktı. Daha sonra İtalya'da şan eğitimi alarak Türkiye'ye döndü. İlk önce 1961'de, Ankara'da profesyonel müzik hayatına başlasa da, bir yıl sonra İstanbul'a döndü.


1964'te Erol Büyükburç ve Tülay German ile beraber vokalistliğini yaptığı Milli Orkestra'yla Yugoslavya'da düzenlenen Balkan Müzik Festivali'ne katıldı. Burada dört parça söyleyen Okan, seyircilerden büyük bir ilgi gördü ve yarışmayı Türkiye kazandı. Bu yarışmada söylediği ilk şarkı olan "Kundurama Kum Doldu", Yugoslavya'da çıkan bir EP'de yayınlandı. Bu plak, Okan'ın piyasaya sürülen ilk çalışması oldu. 1965'te "Kundurama Kum Doldu" isimli ilk plağı Sahibinin Sesi firmasından yayımlandı. Aynı dönemde Türkiye'nin ilk futbol plaklarından biri olan "Maça Dolmuş" yayınladı. 1967'de Frank Sinatra hiti "Strangers in the Night"ı Türkçe sözlerle yorumladığı "İki Yabancı" kırkbeşliğini çıkardı. Bu sırada Nur Erbay'la hayatını birleştirdi, Tansu ismini verdikleri bir oğulları dünyaya geldi. Bu evlilik yaklaşık 8 ay sürdü.


Bu dönemde sinemayla da ilgilenen sanatçı, ilk olarak 1964 yılında "Cüppeli Gelin" adlı filmde beyaz perdede gözüktü. 1966 tarihli "İçimdeki Alev" sanatçının ilk baş rolü oldu. Aynı yıl Cüneyt Arkın ile oynadığı "Fakir Bir Kız Sevdim" filminde seslendirdiği "Deniz ve Mehtap" ile popülerliğini arttırdı.


1960'ların sonunda Türkiye'de plak yapmaya başlayan Fransız sanatçı Patricia Carli' nin dikkatini çeken sanatçı, Fransa'ya gidip Fransızca kayıtlar yaptı. Bu kayıtlardan ikisi (Le Sourire De Mon Amour ve S'il N'y Avait Que Toi Au Monde) 45'lik olarak Fransa'da yayınlandı.


1970 yılında Georges Moustaki’nin “Le Métèque” parçasını Şükran Akannaç ve Nino Varon'un yazdığı Türkçe sözlerde "Hasret" adıyla yorumladı. Bu plak Tanju Okan'ı geniş kitlelere tanıtan bir eser oldu. Bu kırkbeşliğin ikinci yüzündeki "Ah Bir Zengin Olsam" da benzer bir başarıyı yakaladı.


Nino Varon, "Hasret" şarkısı çıktığında Tanju Okan ile yaşadığı bir anıyı şöyle anlatıyor :


“Hasret’i yaptığımızda hak ettiği bir para vardı. Samimiydik artık, şakayla karışık, dedik tüm parayı 5 liralık yapalım, çok para görünsün. Bavulla gel dedik. Ona çok büyük para veriyor gibi olacaktık. Bavulsuz geldi. Dedim ‘Bavul nerede?’.. “Boşver..” dedi. “Sen şimdi evleneceksin, senin paraya ihtiyacın vardır. Bu şarkı sana düğün hediyem olsun”

İşte bu adam böyle bir adamdı Tanju Okan…”


1972 yılında Tuğrul Dağcı'nın yazdığı "Koy Koy Koy" ve Güzin Gürman'ın yazdığı "Öyle Sarhoş Olsam Ki" kırkbeşlikleriyle şöhretini perçinledi. 1973'te Philips için Nilüfer ve Modern Folk Üçlüsü ile "Arkadaş Dur Bekle / Kim Ayırdı Sevenleri" çalışmasını yayınladı. Bu sırada Carli ile bir kez daha çalışmaya karar veren Okan, ünlü şarkı "Samanyolu" bestesini Fransızca sözler ile Avrupa'ya açma projesine girişti. Ancak finansal sıkıntılardan dolayı Fransa'ya gidemedi. David-Alexander Winter'ın "Oh Lady Mary" adıyla okuduğu şarkı ise Avrupa'da birçok ülkede hit oldu. 1974'te ise bu sefer Mehmet Teoman ile çalışan sanatçının çıkardığı "Kadınım" şarkısı, Okan'ın en çok satan kırkbeşliklerinden biri oldu.


"Kadınım" şarkısının hikayesi ise şöyle :


70’li yıllarda kariyerinin en parlak dönemlerinde iken sırılsıklam aşık oldu. Aşık olduğu bu kadının adı Zerrin Erdoğan‘dı… İstanbul’lu, köklü ve zengin bir ailenin kızı. O da gönlünü Tanju Okan’a kaptırmıştı… Fakat Zerrin’in ailesi ilişkilerini onaylamadı. Tanju Okan’ın yaşayış biçiminden ötürü Zerrin’in ailesinin bu ilişkiye rızası yoktu. İkili, Zerrin’in ailesinin ne düşündüğünü umursamadan gizlice buluşup, aşk yaşamaya devam etti. Fakat ailesi Zerrin’i, Tanju Okan’dan uzak tutmakta kararlıydı. Onu Amerika’da bir okula yazdırdılar ve gizlice gönderdiler. Tanju Okan bir süre sevgilisine ulaşamadı. Telefon etme şansı bile yoktu. Gerçeği Zerrin Erdoğan’ın ailesine ait köşke gittiğinde öğrendi. Mahvolmuştu, perişan bir haldeydi… Evine kapandı, tüm programları iptal etti.. Her zamanki gibi teselliyi içkide, sigarada aradı… Bu zamanlarda yanında arkadaşı, besteci ve müzisyen Mehmet Teoman vardı. O sırada Mehmet Teoman’da eşinden yeni ayrılmıştı. Arkadaşının acısını, kırgınlığını anlayabiliyor ve ona destek olmaya çalışıyordu. Mehmet Teoman, İtalyan asıllı Fransız şarkıcı Serge Reggiani‘nin "T’as L’air D’une Chanson" şarkısını çok beğenmişti ve o parçaya Türkçe sözler yazdı, adını da “Kadınım” koydu. Şarkı Tanju Okan’ın yaşadıklarının hülasasıydı.


“Eşyalar toplanmış seninle birlikte

Anılar saçılmış odaya her yere

Sevdiğim o koku yok artık bu evde”


Tanju Okan, Teoman'ın ısrarı üzerine önce müziği dinledi, ardından da Türkçe sözleri ile şarkıyı bir defada, provasız bir şekilde okudu. Arkadaşı kayıttaydı. Tanju Okan’ın gönül yorgunluğu, tüm doğallığı ile şarkıya yansımıştı. İlk ve tek kayıt oldu. Ardından hiçbir ekleme, düzenleme yapılmadı. Ertesi gün kayıt plak şirketine gönderildi ve “Kadınım” yayınlandı. Çıktığı ilk gün patlama yarattı ve Tanju Okan’ın ününe ün kattı.


Zerrin Erdoğan’ın Amerika macerası sadece 1.5 yıl sürdü. Tanju Okan’ın ona ithafen söylediği şarkılardan etkilenmiş olacak ki, İstanbul’a döndü ve aşkları kaldığı yerden devam etti. Bir süre sonra da evlendiler. Tanju Okan evliliklerinin ardından gazetecilere şu şekilde konuştu;


“Yeniden doğdum! İçkiyi ve sigarayı da bıraktım; bundan böyle sadece sanatımla anılacağım.”


Fakat bu evlilik sadece 14 ay sürebildi.


1975'de çıkardığı ve düzenlemelerini Onno Tunç'un yaptığı iki kırkbeşlikteki şarkılar Tanju Okan'ın son hitleri oldu. Bunlardan Mehmet Yüzüak ve Rıfat Şanlıel bestesi olan "Kemancı", ötekisi ise Selami Şahin bestesi "Dostlarım"dı. "Benim en iyi dostum içkim, sigaram" sözleri ile bilinen "Dostlarım" şarkısını Tanju Okan, Selami Şahin'den özel olarak yapmasını istemişti.


"Babamıza" isimli şarkısı ise, Okan'ın göz önünde olmayan kayıp şarkılarından biridir. 1978 yılında yayımlanan son 45'liğinde çalıştığı ekip tarafından hazırlanmış dört şarkıdan biriydi. Sözleri Mehmet Teoman' a, müzikleri ise Cenk Taşkan' a ait bu dört şarkıdan ikisi (Parkta yatıyorum/Çocukluğum) 1978 yılında bir 45'likte değerlendirildiler. Sonrasında Tanju Okan plâk firmasını değiştirdi, kaydedilen diğer iki şarkı "Aç kapıyı/Babamıza" ise 45'lik yapılmadı. 1979 yılının sonunda ise Okan'ın ikinci albümü "Yorgunum" Kent Plâk'tan yayımlandığında, başka bir ekiple çalışılmış ve Teoman/Taşkan ikilisinin şarkıları repertuara alınmamıştı. 1978 yılında kaydedilen bu iki şarkı Okan'ın eski firması Philips tarafından 1979 yılında yayımlanan "Hasret" isimli kasette gün yüzüne çıktı ve o günden sonra da, başka hiçbir derlemede kullanılmadılar.


Okan, 1980'de "Yorgunum" albümünü yayınlayarak 1980'lere giriş yaptı. Orijinal şarkılardan oluşan bu albümden sonra birkaç kez televizyon programlarına çıktıktan sonra arabeskin daha fazla ilgi görmeye başlamasıyla Urla'ya çekilen Okan, uzun süre yeni eserler üretmedi.


1990'ların başında Türk pop müziğinin tekrar ana akıma yerleşmesi ile müziğe geri dönen Okan, 1991'de uzun süreli bir sessizlikten sonra Emre Plak etiketi ile "Kadınım / İyi Düşün" albümünü çıkardı. Bu albümü bir sene sonra Nokta Müzik'ten çıkan "Yıllar Sonra - Kırlangıç" albümü izledi. 1995'te Marş Müzik'ten çıkan "İşte Tanju Okan 95" ise son albümü oldu.


1990'lı yılların ortalarında Tanju Okan'a siroz teşhisi konuldu. 1995 yılının Aralık ayının sonlarına doğru kangren olma tehlikesi yaşayan sanatçının sol bacağı diz üzerinden kesildi. Hastalığına rağmen sigarayı bırakamayan sanatçının durumu tekrar kötüleşti. O sırada zamanında neden küstükleri bile bilinmeyen oğlu Tansu Okan ile tekrar bir araya geldi. İkisi de birbirini affetti. Tekrardan baba - oğul oldular. Oğlu son günlerinde hep yanında oldu. Tanju Okan, vefatından bir hafta önce emekli maaşı almaya hak kazanmıştı. Yürümekte zorlandığı için 23 Mayıs 1996 günü, oğlu Tansu’yu bankaya gönderdi, maaşını çekmesi için... Fakat maaşın Tanju Okan’a bizzat teslim edilmesi gerektiğini söylediler. Görevlilerden bir tanesi Tanju Okan’ı tanıdığı için, eve kadar gelip kendi eliyle teslim etmeyi kabul etti. Görevli ve Tansu eve döndüklerinde Tanju Okan hayata veda etmişti. Vasiyeti üzerine Urla'daki İskele Kabristanı'na gömüldü. Bu ilçede şu anda bir Tanju Okan Parkı ve Tanju Okan Heykeli bulunmaktadır.


Yaşadığı döneme damga vuran ve pek çok eseriyle bugün bile dillerden düşmeyen şarkılara imza atmış bir insan Tanju Okan… Kariyerine 12 tane 45’lik 4 adet LP ve 20 film sığdıran sanatçı, şarkıları kendine uyarlayan, adeta şarkıyı yeniden işleyen usta bir isim. Bugün, her çilingir sofrasında kaldırılan kadeh, mehtaba karşı kurulan hayaller, aşka düşünce dinlenen şarkılar onun yüzünden... Tanju Okan, iyi ki bu dünyaya gelmiş ve iyi ki biz bu mavi gözlü güçlü sesi dinleyebiliyoruz.




1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page